Bir Ankara ve Ankaralılar Kitabı: ‘Bir Aşk Bir Hayat Bir Şehir’ - Türey Köse - Cumhuriyet Ankara Eki











CUMHURİYET ANKARA EKİ

1 Haziran 2011 Çarşamba



Güven Tunç’un “Bir Aşk Bir Hayat Bir Şehir” kitabı; “Ankara’nın mekânları, zamanları, insanları”na ve “bir zamanların Ankarası’na” bir anmalık. Kızılay’ın akasya ağaçlarıyla dolu, Kurtuluş Parkı’nın fidanlık olduğu, Dikmen’de at koşturulan günleri anlatan Ankara sakinlerinden naif, kalender, sıcak sesler...
http://tureykose.blogspot.com/2011/06/bir-ankara-ve-ankarallar-kitab-bir-ask.html

“Ankara’nın en çok nesini seviyorsunuz” sorusuna “İstanbul’a dönüşünü” yanıtını veren Yahya Kemal’e inat bu kentte yaşamaktan mutlu olanlar var. Güven Tunç, eski Ankaralı dostlarıyla birlikte “umudun, akasyaların ve sinemaların, medeni insanların, pırıl pırıl derelerin şehri”ne götürüyor okuru. Adı Tavukçu Lokantası’yla özdeşleşmiş İsmail Poyraz, Ayhan Sümer (Ayhan mağazası), Dursun Ali Kuluhan (Flamingo pastanesi), Salih Atakan (Mithatpaşa Berber Salonu), İlhami Baykaler (Baykal mağazası), Eren Önat (Net Piknik), Mustafa Bağışlar (Berber salonu), Arif Güngör (Örücü Arif), Cemalettin Tatlı (İpekçi Cemal), Ayhan Nergiz (Nergiz, Menekşe ve Kavaklıdere sinemaları), Göker Zafer (Nergiz, Menekşe sinemaları), Numan Akman ile Alper Akman (Akman Boza ve Pasta Salonu), Yenişehir sakinleri Asuman Emre, Nil Öğet ve Ünal Tanıl, AST çalışanı Tekin Yücelbalkan, sendikacı Yusuf Yıldırım ve eski Ankara milletvekili Kamil Ateşoğlulları “kendi Ankaralarını” anlatıyor. “Hatır senediyle” esnaflık yaptıkları, sokaklarında âşık oldukları, tiyatro salonlarını doldurdukları, meyhanelerinde kadeh tokuşturdukları başkenti...
Ayhan Sümer “Ankara bir umuttu. Yoktan var edilmiş bir şehrin mucizesindeki umut” diyor ve kentin bugünkü halinden duyduğu üzüntüyü “Başta Türkiye ve başka Ankara olmadığına inanıyorum” diye anlatıyor. Dursun Ali Kuluhan, “Hamiyet’in Esenpark’ta mikrofonu bırakıp şarkıya asıldığında, sesinin Sıhhiye’den duyulmasını, insanların durup o sesi dinlemesini gözüne getirebiliyor” ...Herkesin hemen sınıf atlamaya çalıştığı günümüzde bu eski Ankaralıların yaşama bakışındaki sadelik, kalenderlik dokunaklı geliyor. İsmail Poyraz, “Ben yeniden dünyaya geldim. Bana sorsanız ‘Ne olurdunuz’ Garson olurdum” diyor. Örücü Arif Güngör de, “Ankara’da yaşamaktan ve örücülük yapmaktan memnunum. Bir daha dünyaya gelsem yine örücülük yapardım. Ustam Yusuf Örer bana örnek oldu. Mütevazı oldum. Kanaat ehli oldum” diyor. Alper Akman, 70 yıllık Akman’ın alışveriş merkezlerine neden şubesini açmadıklarını anlatırken “Gitsem maddi olarak çok iyi olabilirdi. Ama şunu tercih ediyorum: Eski müşterinin gözünde eski kalmak” diyebiliyor...
Kamil Ateşoğulları 60’lar, 70’lerin Ankarası’nı özlüyor: “O zamanlar Neşet Ertaş Kör İzzet’in kahvesinde dururdu ve arayanlar onu orada bulup düğünlere götürülerdi. Bu kahvede 1965 seçimlerinde TİP adına konuşma yapan Sadun Aren’i dinledim. O dönemde Ankara’da çok sayıda özel tiyatro vardı. O tiyatroları yaşatacak da tiyatro seyircisi.”
Bir Aşk Bir Hayat Bir Şehir, Güven Tunç, Dipnot Yayınları, 223 sayfa.

Cumhuriyet Ankara Eki'nde yayımlandı
Türey Köse 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder