El Emeği Ürünlerin Pazarlanması

Bu yazıda, ev eksenli ve kendi hesabına çalışan bir arkadaşımdan hareket ederek, ürünlerin pazarlanması için bir strateji oluşturma sürecine katkı vermeye çalışacağım. 

Pazarlama; kişilerin ve örgütlerin amaçlarına uygun şekilde ürettikleri mal ve hizmetleri; fiyatlandırma, dağıtım, satış çabaları ile araştırma, planlama ve uygulamaya süreçlerinin toplamıdır.

Pazarlamanın; satış öncesi, satış sırası ve satış sonrası gibi aşamaları vardır.

Üretimden fiyatlandırmaya, araştırmadan satış sonrası hizmetlere her süreç pazarlama faaliyetinin içindedir.

Son zamanlarda; Müşteri Odaklı Pazarlama Stratejileri daha yaygın uygulanmaktadır.

Bu strateji; müşterinin neye ihtiyacı olduğunu, ne istediğini anlamak ve ona uygun üretim yapmak ve satışı organize etmek olarak ifade edilmektedir.

Bu genel tanımlar ışığında ev eksenli çalışan kadının üretim kalitesinin bir hayli yüksek olmasına karşılık pazarda yer bulamamasının nedenlerine bir bakalım;

En önemli neden; ister kendi hesabına çalışsın ister bir dernek, kooperatif çatısı altında çalışsın, arkadaşımızın kendini çalışan bir kadın olarak görmemesi. Kendini bir ev kadını olarak algılaması. Hatta bunda direnmesi. Geleneksel aile baskısı yanında, bir de kendisinin ev kadını kimliğine kalmaya direnmesi… 

Bir kadının marifetli olması güzel bir şey, o marifeti konu komşuya sergilemesi de öyle. Ama bu alanda para etmiyor bu. Bize bir yararı yok. 

Biz istiyoruz ki üretelim ama gerisine karışmayalım, kafamızı yormayalım, evimizden, mahallemizden çıkmayalım, bilmediğimiz mecralara girmeyelim, tanımadığımız insanlarla muhatap olmayalım, değişmeyelim. Başkaları yapsın bizim adımıza. Biz ne anlarız pazardan, piyasadan, pazarlamadan.

Başkalarının bizim adımıza bu işleri yaptığı da oluyor. Bu yöntem iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisinde kadınlarla ilgili bir sivil toplum örgütü dayanışma adına bir mağaza açıyor ve ulaşabildiği, kaliteyi tutturabildiği kadar kadın ve ürünüyle çalışabiliyor. Bu bir yöntem. Keşke genç ve iktisat, işletme okumuş kadınlardan oluşan bir grup kadın sadece bu işi yapsa gönüllü olarak. Bazı küçük sakıncalarına - kadınlar arası sınıflaşmaya gitmek gibi – sakıncaları olsa da müthiş bir gelişim sağlayabilir. Ama yok ve var olanların da pazardaki yeri yüzde bir gibi. Çok da emin konuşmayalım. Çünkü bilmiyoruz bu konuda bir araştırma en azından benim elimde yok.

İkinci yöntem ise, aracıların ürünleri üç otuz kuruşa elimizden kapması ve tüccara ulaştırması. Kadın arkadaşımızın hak ettiği parayı hiçbir zaman kazanamaması. Kazandığımızın bir yaraya merhem olamaması. Tek başına pazarlık gücü bulunamaması. Bir çıkmaz döngüde dönenip durulması. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder