20 Aralık 2024 Cuma

Ay Dilbere Romanı Üzerine

Roman için araştırmaya, incelemeye çalıştığımda; Kadınların her sabah güneşin doğuşununa; “Ey ümmetin Muhammed’i Senden var rica ile minnetim Rızkından önce cümle aleme yani ümmetine ver Kapı komşuya ver Yabandaki aç kurda ver Sonra da biz naçarlarına ver,” dilekleriyle eşlik ettiği... Güneşin batışıyla da yerlerin mühürlendiği bu inanç Kırımdan önce her evin kapısının, Hızır gelirse kapıda kalmasın diye açık olduğu, bir yudum sularını içenin sofrasına oturanın kardeş bilindiği bu kültür. yalnız kadınların dokunulmazlığı ve onlara saygı ile davranılması, leçeğini yere atan bir kadının huzurunda tüm çatışmaların sulh olduğu bir medeni yaşam biçimi, Hızır Günlerinde yapılan “Ya Hızır! arsızları, nursuzları, haksızları bizden ve neslemiziden uzak tut. Bizleri namerde muhtaç etme”, Ya Hızır, alemin verdiği lokmaları kabul eyle, bizimkini de unutma.” dileği beni hayran bırakmıştı. Ve Dersim, bugünlerde başlayacak olan Gağan günlerine hazırlanıyor... *** "Bir gün de hatırlayacaksın. Seni benim kadar özlemle çağıran bu kerametli toprakları, bu kerametli suları hatırlayacaksın... Suyun seni çağıran sesini duyacaksın Beni duyacaksın. Bu yıldızları, bu bülbüllerin, dağların, kırların sana özlemini yüreğinde hissedeceksin. Barışacaksın. Barışacaksın Barışacaksın canem." *** "... Doğanın o muhteşem uyanışını, toprağın hareketlenmesini, suların dağlardan gümbür gümbür bir müjdeyle baharı uyanırdırarak gelişini ve 21 Mart gününü, büyülü bir dille anlatarak başlamış. Kitap ilk satırda beni en kuytusuna çekti. Kitapta kah Hesen, kah Çariçe, kah Hakan oldum. Hiçbir duygum yarım kalmadı, tamamlandım. Kaptırdım kendimi o büyülü dile, hüzünlendim, umutlandım, kederlendim,ağladım, güldüm... " R.Y. *** "Yazarın olay örgüsü sırasında yaşadığı kaygının farkına vardığımı da söyleyebilirim. Bence dil, anlatımdaki derinlik… Asla rahatsız etmeyen bir ses bulmuş. Dili dağların, göklerin, bulutların, suların, şehirlerin diliyle karışık… İnsana sonsuzluk duygusu veren bir duyarlılıkla yazılmış Ay Dilbere’yi. Size her şeyi söylemiyor kitapta, her şeyi açık etmiyor. Öyle ki satır aralarına romanlar sığar. Acılardan dağlar kurulur, koca koca nehirler akar. Sevinçlerle ovalar yeşile kesilir. Acılarla dağlar çıplak kalır." Hayrettin Geçkin İnsancıl Dergisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder