20 Kasım 2011 Pazar

GANİ DAYI-GIRNATA

Klarnet;
Bildiğim kadarıyla bölgede Elazığ'ın dışında sadece; Eğin, Ağın, Arapgir üçgeninde çalınan bir enstürman. Ona enstürman denir mi? Bilmiyorum. O bizlerin yürek sesidir.
İç sesimizdir. Ruhumuzun en derinlerinden gelen ezgilerimizdir. Kimselere söylemediklerimizdir.
Başka hiç bir çalgı bizim duygularımızı o kadar iyi anlatamaz. Efkarımızı, coşkumuzu, acımızı, özlemimizi, aşkımızı, ayrılığımızı anlatamaz.
Çaremizi ve çaresizliğimizi de.

Elazığ müziğinin Diyarbakır, Urfa müziğine benzerliğini söylerler hep, ama oralarda klarnet bizim kadar yaygın kullanılır mı bilmiyorum.
Çocukluğumun en büyülü çalgısıydı. Hâla da öyledir. Duyduğumda, diğer tüm seslere kapanır kulağım.

Tahsin Dedem de çalarmış.
Horoş'da ve başka bir çok köyde. Belki Cücügen’de de çalmıştır.
Tahsin Dedemin bir kardeşi - Veysel Amca- keman, bir kardeşi- Muhittin Amcam- davul çalarmış.

Dedeme yetişip dinleyemedim ( Belki bebekken çaldığını duymuşluğum vardır )
Ama Gani Dayı'yı dinledim Vahşen'de bir düğünde. Sonra çocukluğumun son deminde, Ankara'da evimizde.
Bu nasıl bir müzik?
Bu nasıl bir çalgı?
Bu nasıl bir ses?


Bizim için; klarnetin yeri açık havalardır.
"Elektirirğin olmadığı zamanlarda; "lüks" hatta “löküs”denilen ve ışığı bir fenerden çok daha parlak olan bir cihazın aydınlattığı, harman yerleri, gece bahçeleridir.
Köyden köye gelin almaya yaya gidilen devirlerde, renk renk, desen desen giyinmiş genç kız ve gelinlerden oluşan düğüncülerin, dönüşte gelinin bineceği süslenmiş atın yanıdır.
Klarnetin yeri patika yollardır, dağlardır, meşeliklerdir, çaylardır, yazılardır, gözelerdir.
ve en çok bağlardır.
Tarlada çalışan da, damda hamur yuğuran da, çeşme başında ayran soğutan da, ahırda inek sağan da duyabilsin diye açık havalardır.
Fırat'la Murat dinleyebilsin diye.
Munzur’la Beydağı duysun diye.
Keklikler dinleyebilsin diye.
Börtü böcek, çemen çiçek açsın diye.
Topraklarımızdan bolluk bereket eksik olmasın diye.
Üzümlerimiz, incirlerimiz, dutlarımız ballı olsun diye.
Desenlerimiz, renklerimiz solmasın diye.
Klarnetin yeri açık havalardır.


Bugünlerde de Mediterraneo'da, Nicos'un kemanını dinlerken, aynı geniş, uçsuz bucaksız insanlığı dinliyorum.
Tahsin Dedemle Gani Dayı'nın klarnetini dinlemiş gibi oluyorum
Vahşenli Agopcan ustayı dinliyorum.
İnsanlığın en insancıl, en meleksi sesini duyuyorum.
Helal olsun sizlere.
Helal hoş olsun


Not; Bu yazıyı yazarken İsmail N. Beydemir’in, makalesinden yararlandım. Kendisine saygılarımı sunar teşekkür ederim.

4 yorum:

  1. Sevgili TUNÇ..Klarinet aşkınızı kutluyor...Tahsin dedenle Gani dayınıza darahmetler diliyorum...Ancak.. Özene bezen anlattığınız,yıllarca da etkisi altında kalıp anlattığınız klarinet.. henüz yörelerimizde yok iken ..bizden önceki dedelerimizin de siz gibi aynı heyecan ve duygularının ZURNAda olduklarını ve bundan büyük haz duyup, dan hoşlanıdıklarını unutmamak gerekir.

    NOT . ;Aşağıdaki şiiriniz hoşuma gitti..Bunu, "BENDEKİ GIRNATA AŞKI" başlığı ile yeniden bir başka yerde de yayınlamanı öneriyorum.Selam ve sevgilerimle.Gözlerinden öpüyorum.
    BURHAN TARLABAŞI
    -----------------------
    (BENDEKİ GIRNATA AŞKI).
    Fırat'la Murat dinleyebilsin diye.
    Munzur’la Beydağı duysun diye.
    Keklikler dinleyebilsin diye.
    Börtü böcek, çemen çiçek açsın diye.
    Topraklarımızdan bolluk bereket eksik olmasın diye.
    Üzümlerimiz, incirlerimiz, dutlarımız ballı olsun diye.
    Desenlerimiz, renklerimiz solmasın diye.
    BİR BAŞKADIR BENDE....
    GIRNATANIN YERİ..
    (Klarnetin yeri açık havalardır)
    ------------------------
    DİKKAT...!EĞER BEĞENDİNSE PARENTEZDEKİ İFADEYİ BÖYLE DE YAPABİLİRSİN..

    YanıtlaSil
  2. Hocam,
    Bir gün sizinle, Erkan Oğur Hocamla ve emeği, ilgisi olan herkesle yörenin türkülerine, çalgılarına, seslerine ve öykülerine yönelik bir çalışma yapmayı öyle istiyorum ki anlatamam.

    Güzel görüşlerinize güzel önerilerinize binlerce teşekkür.

    Saygıyla ve görüşmek dileğiyle

    Güven Tunç

    YanıtlaSil
  3. Burhan Tarlabaşı Hocamın önerisiyle,

    GIRNATA AŞKI

    Fırat'la Murat dinleyebilsin diye.
    Munzur’la Beydağı duysun diye.
    Keklikler dinleyebilsin diye.
    Börtü böcek, çemen çiçek açsın diye.
    Topraklarımızdan bolluk bereket eksik olmasın diye.
    Üzümlerimiz, incirlerimiz, dutlarımız ballı olsun diye.
    Desenlerimiz, renklerimiz solmasın diye.
    Yüreğimizin sesini hem bize hem herkese duyursun diye
    Gırnatanın yeri açık havalardır

    YanıtlaSil
  4. Son bir yorum;
    Hocam zurnayı da unutmayacağım artık kavalı da...

    YanıtlaSil